ENGELSİZ EĞİTİM ÇALIŞANLARI SENDİKASI ACİL EYLEM PLANI

ENGELSİZ EĞİTİM ÇALIŞANLARI SENDİKASI ACİL EYLEM PLANI




Engelsiz Eğitim Çalışanları Sendikası olarak Genel Başkan Resul PARTİCİ ve Sendika Yönetim Kurulu; gerek sendika üyelerimizden ve gerekse sendikamızın misyon ve vizyonu gereği sendikamıza üye olmayan fakat hak arama konusunda bizleri öncü sendika olarak görerek teveccüh gösteren engelli/engelsiz kamu çalışanları adına, aday öğretmenlerin saha çalışması sırasında tespit edilen sorunlarını gündemine almış ve bunu hemen çözülmesi gereken bir sorun olarak görüp rapor haline getirmiştir.
Engelsiz Eğitim Çalışanları Sendikasının amacı sadece sorunları dile getirmek değil aynı zamanda çözüm önerileri sunmaktır. Bu nedenle tespit ettiğimiz sorunların çözümü noktasında da gerekli katkıyı yapmaya her zaman özen gösterdik ve göstermeye de devam edeceğiz.
Şöyle ki: Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin üçüncü bölümü Aday Öğretmenlik İşlemleri (Sınav Sonrası İşlemler) başlıklı 25.Maddesinin 2. Fıkrasında;
MADDE 25 – (2) Sınavda başarılı olamayan aday öğretmenler, il içinde aynı hizmet alanında başka bir eğitim kurumunda görevlendirilerek bu Yönetmelik hükümlerine göre yeniden performans değerlendirmesi ve sınava tabi tutulur. Bu kapsamdaki aday öğretmenlerden performans değerlendirmesinde veya sınavda başarısız olanlar öğretmenlik unvanını kaybeder ve memuriyetle ilişikleri kesilir. Ancak bunlardan aday öğretmenliğe başlamadan önce ilgili mevzuatına göre devlet memurluğunda adaylıkları kaldırılarak asıl memurluğa atanmış olanlar, Bakanlıkta kazanılmış hak aylık derecelerine uygun memur kadrolarına atanır.
Hükmü bulunmaktadır.
Halbuki bu hüküm 5378 sayılı Engelliler Kanunu’nun İstihdam başlıklı 14. Maddesine muhalefet etmektedir:
MADDE 14. — İşe alımda; iş seçiminden, başvuru formları, seçim süreci, teknik değerlendirme, önerilen çalışma süreleri ve şartlarına kadar olan safhaların hiçbirinde engellilerin aleyhine ayrımcı uygulamalarda bulunulamaz.
Çalışan engellilerin aleyhinde sonuç doğuracak şekilde, engeliyle ilgili olarak diğer kişilerden farklı muamelede bulunulamaz.
Burada aday öğretmenlerin Adaylık Kaldırma Sınavı’nın gerek soruların hazırlanması ve gerekse sınavın değerlendirilme aşamalarında gerekli hassasiyet gösterilmeyerek engelli aday öğretmenler mağdur edilmiştir. Sınav sorularının hazırlanması ve sınavın değerlendirme sürecinin engelli aday öğretmenlerin engelli raporlarında belirtilen engel durumlarına uygun olarak yapılmadığı aşikardır. Bu durum ayrımcı bir uygulamanın açık delilidir. Birinci Adaylık Kaldırma Sınavı’nda başarısız olan adayların görev yeri değişikliği çalışan engelli aday öğretmenlerin aleyhinde bir sonuç doğurmaktadır. Çünkü çalıştığı kuruma uyum sağlamış ve çalışma şartları bakımından engelliye uygun hale getirilmiş bir kurumdan başka bir kuruma görevlendirme veya atanma tamamen engelli aday öğretmenlerin aleyhine bir uygulamadır.
12 Eylül 2010 tarihinde Anayasa’da yapılan değişiklik ile anayasanın 10. maddesinde belirtilen eşitlik ilkesine toplum kesimlerinden bazılarının lehine yapılacak pozitif ayrımcılığın eşitlik ilkesine aykırı sayılamayacağı hüküm altına alınmıştır. Pozitif ayrımcılık yapılacak kesimler arasında engelliler de zikredilmiştir.
Yine Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin de taraf olduğu ve imzaladığı Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi’nin Çalışma ve İstihdam başlıklı 27. Maddesine de bu yönetmelik hükümleri muhalefet etmektedir:

  • Taraf Devletler engellilerin diğer bireylerle eşit koşullar altında çalışma hakkına sahip olduğunu kabul eder. Bu hak, engellilerin, açık, bütünleştirici ve erişilebilir bir iş piyasası ve çalışma ortamında serbestçe seçtikleri bir işle hayatlarını kazanmaları fırsatını da içerir. Taraf Devletler çalışırken engelli olanlar dâhil olmak üzere tüm engellilerin çalışma hakkının yaşama geçmesini yasama çalışmalarını da içeren uygun tüm tedbirleri alarak güvence altına alır. Taraf Devletler bunların yanı sıra;
  • (a) İşe alım ve istihdam edilme koşullarında, istihdamın sürekliliği, kariyer gelişimi ve sağlıklı ve güvenli çalışma koşulları dâhil olmak üzere, istihdama ilişkin her hususta, engelliliğe dayalı ayrımcılığı yasaklar.
  • (b) Fırsat eşitliği, eşit değerde işe eşit ücret ilkesi, tacizden korunma ve mağduriyetin giderilmesi, güvenli ve sağlıklı çalışma koşulları dâhil olmak üzere diğer bireylerle eşit koşullar altında adil ve uygun çalışma koşullarının sağlanmasına ilişkin olarak engellilerin haklarını korur.
  • (c) Engellilerin iş ve sendikal haklarını diğer bireylerle eşit koşullar altında kullanabilmelerini sağlar.
  • (d) Engellilerin genel teknik ve mesleki rehberlik programlarına, yerleştirme hizmetlerine, mesleki ve sürekli eğitime diğer bireylerle eşit koşullar altında etkin bir şekilde erişimini sağlar.
  • (e) İş piyasasında engellilerin istihdam olanaklarının ve kariyer gelişiminin desteklenmesine ve engellilerin iş aramasına veya işe başlamasına, çalışmaya devam etmesine ve işe geri dönmelerine yardım eder.
  • (g) Engellileri kamu sektöründe istihdam eder.
  • (i) Engellilerin çalıştığı işyerlerinde makul düzenlemelerin yapılmasını sağlar.
  • (k) Engelliler için mesleki rehabilitasyon, işte kalma ve işe dönüş programları yürütür. Bu evrensel hükümlerden de anlaşılacağı üzere devlet engellilere özellikle kamu sektöründe hem istihdam ve hem de bu istihdamın sürekliliği ile sorumludur. Devlet engellilerin işe başlamasına, çalışmaya devam etmesine ve işe geri dönmelerine yardım eder denilmesine rağmen ilgili yönetmelikte ikinci Adaylık Kaldırma Sınavı’nda başarısız olan aday öğretmenlerin geçmişte adaylığı kaldırılmış bir memuriyetleri yoksa öğretmenlik mesleğine son verilerek görevden el çektirilmesi uygulaması telafisi imkansız sonuçlar ortaya çıkaracaktır.
  • Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi’nin Genel Yükümlülükler başlıklı 4. Maddesinde:
    “Bu Sözleşmedeki hiçbir hüküm, engellilerin haklarının sağlanması bakımından daha elverişli olan ve taraf Devletin yasalarında veya Devlet için yürürlükte bulunan uluslararası hukuk kurallarında bulunan hükümleri etkilemeyecektir.
    Taraf Devletlerden herhangi birinin, hukuka, sözleşmelere, hukuki düzenlemelere, geleneğe uygun olarak tanınmış veya yürürlüğe girmiş temel insan haklarından herhangi birini, mevcut Sözleşme’nin bu hakları tanımadığı veya daha dar kapsamlı olarak tanıdığı gerekçesiyle kısıtlaması veya kısmen değiştirmesi mümkün değildir.”
    denilerek bu engelli hakları sözleşmesinde bulunan evrensel hükümler taraf devletlerin iç hukuk uygulamalarındaki negatif etkilere karşı korunmuştur. Hatta daha pozitif uygulamalar konusunda da taraf devletlere serbestlik tanınmıştır. Bu durumda bizim mevzuatımızın da evrensel hukuk kurallarına, Anayasa ve kanunlara aykırı hükümler içermesi beklenemez.
    İlgili evrensel hukuk kuralları ve 5378 sayılı Engelliler Kanunu dikkate alınarak:
    1.Aday öğretmenlere uygulanmakta olan Adaylık Kaldırma Sınavı’nın tamamen kaldırılması
    2.Adaylık Kaldırma Sınavı’nın kaldırılmasının mümkün olmaması durumunda soruların hazırlanması, uygulanması ve değerlendirilmesi aşamalarının engelli aday öğretmenlerin raporlarında belirtilen engel durumlarına uygun olması
    3.Birinci Adaylık Kaldırma Sınavı sonucunda başarısız olan aday öğretmenlerin görev yeri değişikliği uygulamasına son verilmesi
    4.İkinci Adaylık Kaldırma Sınavı’nda da başarısız olan ve geçmişte adaylığı kaldırılmış bir memuriyet geçmişi bulunmayan aday öğretmenlerin görevine son verilmesi işleminin uygulamadan kaldırılması
    5.Öğretmenlik mesleğini icra etmekte zorlanan engelli aday öğretmenlerin kendi istekleri halinde Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde Genel İdari Hizmetler sınıfında istihdam edilmesi
    6.2018 yılı Adaylık Kaldırma Sınavı sonucuna göre başarısız olan aday öğretmenler hakkında Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin üçüncü bölümü Aday Öğretmenlik İşlemleri (Sınav Sonrası İşlemler) başlıklı 25.Maddesinin 2. Fıkrasına istinaden tesis edilen veya tesis edilmekte olan işlemlerin ivedilikle iptal edilmesi
    Buradan hareketle şunu hiç unutmamalıyız kanun koyucu idareleri iş ve eylemlerinde tamamen serbest bırakarak sınırsız yetkilerle donatmamıştır. Ayrıca kurumlar tarafından yayımlanan yönetmelikler hiçbir zaman evrensel kurallara, Anayasa ve kanunlara aykırı hükümler içeremez.
    Yukarıda ayrıntılı olarak bahsettiğimiz hükümler aday öğretmenler için yeni hazırlanacak yönetmeliğe de zemin oluşturması bakımından yol göstericidir.Kaldı ki aday öğretmenler sınav uygulamasına kadar geçen zaman içerisinde zaten Kamu Personeli Seçme Sınavı, Öğretmenlik Alan Sınavı, Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı ve mülakat sınavı gibi zorlu bir süreci geçerek gelmektedir. Ayrıca danışman öğretmen, okul müdürü ve müfettişler tarafından zaten bir değerlendirme sürecine tabî tutulmaktadır.Bu nedenle tekrar Adaylık Kaldırma Sınavı değerlendirmesi yani bu uzun değerlendirme sürecinin iki saatlik bir sınavla başarısız kılınması objektif bir yaklaşım değildir.
    Engelsiz Eğitim Çalışanlar Sendikası Yönetim Kurulu olarak Acil Eylem Planımızda belirtmiş olduğumuz, engelli/engelsiz aday öğretmenlerin motivasyon sürecini olumsuz etkileyen bu uygulamalara son verilmesi noktasında, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hassasiyetle yaklaşılacağını umuyor ve talep ediyoruz.

ENGELSİZ EĞİTİM ÇALIŞANLARI SENDİKASI YÖNETİM KURULU



Etiketler:

Bu yazıda yorumlar kapalı.